Yüzyıllardır bir çok dine ev sahipliği yapan hoş görünün ve doğallığın başkenti Mardin kadim şehirler arasında yer almaktadır. Özellikle güneydoğu bölgesine bir tur yapma düşünceniz var ise Mardin uğramanız gereken yerlerin başında gelmektedir. Ancak dikkat etmeniz gereken bir nokta var oda Temmuz ve Ağustos gibi yazın tam orta döneminde bölge oldukça sıcak oluyor ve buda ziyaretinizi zorlu kılabiliyor.(Biz yaşadık siz yaşamayın nefes almak bile zor oluyor 🙂 )

Mardin özellikle gece görünümü ile de gündüz görünümü ile de sizi kendine hayran bırakacak doğal bir yapıya sahiptir. Öncelikle geziniz esnasında iki Mardin göreceksiniz. Bunlardan birisi her zaman her yerde gördüğünüz eski Mardin olurken diğeri ise modern bir şehir olan yeni Mardin dir. Mardin modern ve mimarinin ve geçmişin gösterişli mimarisinin bir arada yer aldığı ender şehirlerden birisidir. Bölgeye özgü olan ve mimari uygulamalarda muhteşem bir görsellik Mardin taşı neredeyse tüm yapılarda kullanılmıştır. Gelin Mardin gezimize başlayalım.

Muhteşem Mardin Kahvaltısı

Mardin ve içinde bulunduğu bölge bir çok medeniyetten izler taşımaktadır. Özellikle bölgeye has olan envai çeşit peynir çeşitleri ve özel baharatlar midenizde bayram havası estirecektir. Öncelikle Mardin gezinize kahvaltı ile başlamanızı öneririz. Şehre özgü lezzetleri tadabileceğiniz güneşim mezopotamyada doğuşunu izlemek için harika manzaralara sahip bir çok kafe ve restaurant bulunmaktadır. Ayrıca otelde konaklıyorsanız büyük ihtimalle otelinizin de bu şekilde bir manzarası bulunacaktır.

Kahvaltı yaparken bir yandan Mardin’ in tüm tarihini ve doğal güzelliklerini seyredebilirsiniz. Bu sayede hem mideniz hem de gözleriniz harika bir şölen yaşayacaktır. Kahvaltınız esnasında büyüleyici manzarayı izlerken aynı zamanda gezi rotanızı da oluşturabilirsiniz. Ancak şimdiden uyaralım kahvaltıda iyi bir enerji toplamanız öğle yemeğine kadar yapacağınız yorucu gezide sizi idare edecektir. Haydi kahvaltınızı yapıysanız o zaman baharat kokulu taş evler ile çevrili dar sokaklarda yolculuğa çıkalım.

Dinlerin Birleşim Noktası

Mardin tarih boyunca bir çok dinden farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Bu noktada halen günümüzde de dinlerin ortak noktası ve kadim merkezleri arasında yer almaktadır. Eğer uygun dönemde Mardin’ de olursanız 3 dine ait kutsal sayılan bayramları bir arada yaşayabilirsiniz. Özellikle Müslümanların Ramazan Bayramı, Hristiyanların Paskalya Bayramı ve Ezidilerin Çarşema baramını kutlamalarına bir arada katılabilirsiniz. Tabiki tarih boyunca bir çok dinin bir arada yer aldığı şehirde her dine özel bir çok güzel ve farklı dini yapıda bir arada bulunmaktadır.

Paskalya yortusunun da düzenlendiği Süryani Kadim Kırklar Kilisesi bunlardan birisidir. Şehirde yaşayan Süryani kökenli vatandaşların ve farklı şehirler ile ülkelerden gelen Süryanilerin uğrak noktası olan kilise 539 yılından günümüze kadar uzanan bir tarihe sahiptir. Pers imparatorluğu içerisinde yaşayan Asurlular medeniyeti döneminde yapılmıştır. Kilise dönemin emirinin çocukları olan Benham ve Seroya itham edilerek yapılmıştır. Ancak çocukların hristiyanlıği benimsemesi nedeni ile babalarının onları öldürmesinden dolayı kilse çocuklara itham edilmiştir. 12. yüzyılda ise kiliseye şimdiki adı olan Kırklar ismi verilmiştir.

Şehrin bir çok noktasında farklı manastır, medrese ve cami gibi bir çok farklı tarihi yapı bulunmaktadır. En çok dikkat edilen ise neredeyse şehirde yer alan tüm yapıların içinde yaşam çeşmesinin bulunmasıdır.

Şehri kusbakışı izlemek istiyorsanız mutlaka Zinciriye medresesine çıkmanız gerekmektedir. Zinciriye medresesi şehrin hakim noktasında yer alırken çatısına çıktığınızda tüm şehir gözlerinizin önünde yer alacaktır. Bunun yanında tüm Mardin ovasınını da doyasıya izleyebilirsiniz. Medreseye ulaşırken Mardin ile özdeşleşen tarihi taş evlerin ve dar sokakların arasından çıkabilirsiniz. Medrese içerisinde çok sayıda oda bulunurken bahçesinde yer alan yaşam çeşmesi ve güller tüm yolun yorgunluğunu atmanıza imkan sunmaktadır.

Deyruzaferan Manastırı mezopotamya bölgesinin ilk yapılarından olması ile öne çıkmaktadır. Halen ayakta olan manastır her yıl milyonlarca tursite ev sahipliği yapmaktadır. Çok geniş bir araziye kurulu olan manastır şehir merkezine 25 km kadar uzaklıkta yer almaktadır. Manastırda 52 tane Süryani pskoposununda mezarı bulunmaktadır. Buda Süryaniler için önemli merkezlerden birisi olmasına neden olmaktadır. Mardin sarının farklı tonlarını bir arada bulunduran taş yapıları ile tarihin derin saflarında yolculuğa çıkmanıza imkan sunmaktadır. Bunun için tek yapmanız gereken geziniz esnasında ruhunuzu sokakların arasında geçen rüzgara bırakmak olacaktır.

Baharat Kokulu Dar Sokaklar

Mardin denilince ilk akla gelen sokaklarında eşekler ve katırlar ile ulaşımın sağlandığı dar merdivenli sokaklar gelmektedir. Mardin içinde gezinizi yaparken bu dar sokaklarda dolaşırken kurulu dükkanlar ve çarşı sayesinde bölge kültürüne has bir çok hediyelik eşyayı bulabilirsiniz. Hem kendiniz için hem de sevdikleriniz için farklı ve özel bir çok hediyeyi buralarda bulabilirsiniz. Ayrıca bölgeye has bir çok farklı ve hoş kokulu baharatların arasında kendinizi kaybedebilirsiniz.

Mardin Süryani kültürüne has özel şarapları ile ünlüdür. Bunun yanında özel Mardin’ e özel kolonyalar ve parfümleri de çarşı içinde bir çok farklı dükkanda bulabilirsiniz. Mardin ziyaretiniz sonrası şehri yanınızda götürmek için mutlaka bu baharatlar ve kokulardan alabilirsiniz.

Şehrin inişli çıkışlı dar sokaklarda dolaşırken yorulan bedeninizi Mardin’ in geleneksel lezzetleri ile dinlendirebilirsiniz. Emin olun hiç bir yerde bulamayacağınız lezzetler sayesinde bedeninizi kontrol altına alabilirsiniz. Öğlen ve akşam yemekleri sayesinde Mardin hayatınızın en unutulmaz zamanlarının geçtiği bir yer haline gelecek bunun yanında gece yayılan ışıklar sayesinde şehrin tüm güzelliklerini bir arada yaşayabilirsiniz.

“Gecesi seyranlık gündüzü gerdanlık” Kadim şehir Mardin sizi bekliyor.

Seyyah Misali